Size
bugün bir kitap tanıtacağım. Ama siz tanıttığıma bakıp da sakın
okumayın! Levh-i Mahfuz yayınlarından! Hayatınız ve ebediyetiniz için
daha önemli bir kitap yok. Ama olsun, okumayın! “Oku” diye başlıyor. Ama
olsun okumayın! “Oku”nun ne anlama geldiğini siz nereden bileceksiniz, o
yüzden okumayın! 1400 yıl önce çıkmış! İsmi Kuran-ı Kerim. Yazarı
Allah. Okurları için yazdığı son kitabı.
Sana gerekmiyor yani, sadece okurları için! İlk baskısı Mekke ve
Medine’de çok rağbet görmüş! Ama siz on dört asır önce çıkmış bir kitabı
niye okuyasınız! Dünyanın en çok satılan ama satılma oranına göre
anlamak için belki de en az okunan kitabı! Çoğunluğa uyalım! Demek ki
okumaya gerek yok! Ama illa ki okumak istiyorsanız sakın ha içinde ne
yazdığını anlamak için çevirilerine falan göz atmayın, sadece orijinal
diliyle hatta tecvidli okuyun! Sonra anlamaya falan başlarsınız Allah
korusun! Okumayın! Anlamayın! Anlaşılmaz olun!!!
Fakat Kuran
hariç her türlü din kitabını, ilmihalleri ve hadis kitaplarını okuyun.
Onlar da Arapçadan çeviri ama olsun; hadisler Allah’ın koruması
altındadır (!) senetlidir, ittifaklıdır, tevatür yoluyla kesintisiz
gelmiştir, çevrilirken asla anlam kaybı oluşmaz, yalan karışmaz! Ama
Kuran ayetlerini çevirirseniz farklı anlamlara gelir ve tevatür yoluyla
değil direkt Allah’tan geldiği için yalan karışır, yanlış anlaşılır, siz
de günaha girersiniz anlamaya çalıştığınız için! Allah’ı anlamazsınız
ama velileri anlarsınız! Allah’ı değil kullarının kitaplarını okuyun,
kullarını veli edinin siz! Böylece şirkten kurtulursunuz! Ama direkt
Allah’ın hükümlerine bakarsanız şirke girer, kâfir olursunuz!!!
Kuran’ı anlamak için okuyalım diyenler hep sapıklar zaten! Kafaları hiç
basmıyor! Kendileri sapmışlar, başkalarını da saptırmak için Kuran’ı
okuyup herkesin gerektiği kadar anlayabileceğini ve yanlış anlamaktan
korkulmamasını, çünkü Allah’ın adaletli olduğunu iddia ediyorlar! Vay
sapıklar vay! Nasıl da Kuran’daki ilk emir olan “Oku” sözünü tekrar edip
durarak doğru yoldan ayrılıyorlar!!!
Siz beni dinleyin!
Allah’ın bu kutsal kitabını güzelce sarıp sarmalayın, duvara asın! En
ulaşılamayacak yerlere koyun! Ona dokunmamak için üüüüfff, çok sebep
var! Sağa sola taşımayın! Hele abdestsiz sakın dokunmayın! Kutsal şeye
dokunulur mu hiç! Çarpılır marpılırsınız aman ha! İçindeki kargacık
burgacık yazıların zaten senin için anlaşılır tarafı yok! Manasını
okusan da anlamazsın! Onları okuduğunu ve anladığını iddia edenleri
kendine şeyh edinir, üzerine düşeni yapmış olursun! Olmadı şeyhinin iki
kaşının ortasını hayal eder, alnının çatısına bakarsın da kitapta ne
yazdığını öyle anlarsın, hatta önce şeyhine, sonra oradan aldığın
adresle kitabın yazarına ulaşırsın! Ya da eline binlik bir tesbih al,
yetmişbin defa selavat getir, yazarın ne dediğini anlamayı da aşar
üstüne borcun varsa ödemiş, hastalığın varsa iyileştirmiş, bin hac
sevabı da almış olursun! Hatta üzerine yüz rekât tesbih namazı kıl ki
amel defterin iki sene kapansın, hiç günah yazılmasın! Ama kitap öylece
kenarda dursun! Cenazen olunca da bir hoca tutarsın, eline kitabı verir,
parasını verir okutursun! Sen yine anlamazsın ama olsun, ölenler anlar
nasıl olsa!!!
Niye okuyasınız ki! Ne yazıyormuş içinde!
“Düşünmeyecek misiniz” yazıyormuş. Sen nasıl olsa düşünebiliyorsun! Bu
mudur yani! Boşver düşünemeyenler okusun! Başka ne yazıyor? “Aklınızı
kullanmayacak mısınız” diyormuş. Demek ki aklı olmayanlara yönelik!
Senin bildiğim kadarıyla var! İhtiyacın yok o zaman! Başka?
“Şükretmeyecek misiniz” varmış. Sen şükrediyorsun zaten! Hele hele bir
beladan, hastalıktan ya da kazadan yakanı kurtarınca aklına geliyordur
şükretmek! Demek ki bu da sana göre değil! Sen boşver! Kitap orada
duruyor mu, bırak dursun! Hem çok okursan kafayı üşütürsün, aman ha!
Bizim orada bir deli vardı, çok okuduğu için delirmiş aslında! Onun gibi
olmak istemiyorsan çok da düşünme, iyi değil böyle şeyler! Birileri
okur, bize anlatır! Riske girme! Sen dokunursan ne olur ne olmaz, çarpar
marpar… Ama adam çarpmaz… (Sen öyle san)
Bütün bunlara gerek
yok arkadaşlar! Sadece bir kelime-i şahadet getirmek yeter! Bir defa
diyosun, ölene kadar yetiyor o sana! Bizim dinimiz hepi hepi bu kadar!
Neydi o hani var ya eşhedü ennalahe, hah işte o! Ne mi demek? Geçen bi
dizi filmde de geçtiydi ama… God bless you, God thanks gibi bişey.
Neyse!
Son verirken hatırlatayım. Elinizin kiriyle sakın dokunmayın o
kitaba! Oku’mayın! Sizin aklınız size yeter! Allah’ın sözlerine akılla
anlam veremezsiniz ama okumamak gerektiği kararını aklınızla
verebilirsiniz!!! Senin dinin en iyi din, en son din, en mantıklı din.
Bunu biliyorsun ya tamamdır! Ötesini boşver, ya cübbeli hocaların veya
nur yüzlü hocaannelerin sohbetlerine gidelim, ya da kişisel gelişim
kitapları okuyup hayatın gizemlerini bulalım, yoga yapıp nirvanaya
ulaşalım biz!!!
(ALINTI)
Düşüncelerimi çok iyi anlatan bir yazı. Yazarından Allah razı olsun.
Masal kitabımın sayfaları yırtıldı ve kayboldu. Yırtılan sayfalardan bulduklarımı sizinle paylaşmak istiyorum :)
Yazılarımı okuduktan sonra yorum yapmayacak olsan bile yazımın hemen altındaki "okundu" butonunu işaretle olur mu :)
17 Mart 2013 Pazar
2 yorum:
Merhaba okur :) Yorumun için teşekkürler ^.^
NOT: Lütfen yorumunuza blog adresinizi ayrıca yazmayınız. Zaten isminize tıklayarak bloğunuza ulaşabilir herkes. Blog adresi(url) yazan yorumlar yayımlanmayacaktır.
Sataşmak amacıyla yazılan ve bunu yapmış olmasının üstüne birde anonim olan yorumlar,
Spam yorumlar yayımlanmayacaktır.
Anonim yorumlar rahatsız etme amacı gütmediği sürece yayınlanır ^^
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hakikati öne çıkarmak ne güzel:))
YanıtlaSilDeğil mi :)
Sil