Ne
zaman iyi bir şeye girişsem illaki sevdiklerim de bundan yararlansın, o
iyi olan şey onların hayatlarında da iyi değişikler yapsın;
hayatlarındaki yorgunluk hafiflesin istiyorum. İlk başlarda söyledikleri
her bahaneye, çıkardıkları her sıkıntıya göğüs gerip onlarında aslında
bunu istediğini görebiliyorum, ellerinde tutup bu yolda yürümelerine
yardımcı olabiliyorum (en azından çabalıyorum). Fakat sonra yoruluyorum;
kendi sorumluluklarımla beraber pek çok kişinin sorumluluklarını
yüklenmekten, sıkıntılarını kendi sıkıntımmışcasına düzeltmeye
çalışmaktan. Sonra kendimi de yavaş yavaş o iyilikten uzaklaştırıyorum.
Sonra herşey ama herşey arapsaçına dönüyor; agresif, mutsuz, yaptığı
işleri usanmışlıkla alt üst eden biri oluyorum. Bu dediğimi uzun süredir
yapıp duruyorum hem de o kadar uzun süredir ki ne zaman bu huyun
karakterime yerleştiğini hatırlamıyorum bile. Bu sefer böyle olsun
istemiyorum ama ne yapacağım onu da bilmiyorum. Boğuluyorum...
-----
Yukarıdaki ruh halim geçiyor gibi(yeni yazmadım yukarıdaki yazıyı). Sanırım çözümü az çok bulmaya başladım. İlacım düşük doz bencillik olabilir belki. Aklıma da başka birşey gelmiyor...
-----
Şu aralar kolayıma kaçıyor diye instagram'da takılıyorum(Sağ sütundan instagram sayfamı bulabilirsiniz). Ama açıkçası orada daha yeni sayıldığımdan sanırım çok fazla sıcak hissedemiyorum maalesef... Boşluk yaşadığım anlarda bloğa yazmak instagrama yazmaktan daha çok rahatlatıyor beni. Keşke bloğumu daha sık güncellesem. Tabi keşke demekle olmuyor bu olay istiyorsam icraate geçmem lazım ama bilmiyorum. Ne zaman bilgisayar başına geçsem bir sürü blog okumak istiyorum, bir sürü yazı yazmak istiyorum. Belki adamakıllı bir sınır koyabilsem daha sık blog yazabilirim. Bloğun ve buradaki gerek yazılarını okuduğum gerek yorum yaptığım herkes ve bana yorum yapanlar ya da en azından bloğumu okuduğunu hissettirenler aslında çok değerli benim için. Bunu da söylemek istedim
-----
4 günlük bir tatildeydik. Aslında tam olarak tatil değilde gezi diyelim. 4 gün boyunca şehir gezdik. Oralar hakkında yazı yazmayı planlıyordum ama emin değilim şuan. Yazarım umarım. Şu üzerimdeki saçma yorgunluğu atmam gerekiyor ama.
(Dinlediğim şarkılar genelde sözleri yerine melodisine, tınısına göre seçiyorum.)
(Normalde Müslüm Gürses dinlemediğim halde bu parçasını "Neredesin Firuze" filminde duyunca kapıldım gittim şarkıya.)
Öyle işte...