Yazılarımı okuduktan sonra yorum yapmayacak olsan bile yazımın hemen altındaki "okundu" butonunu işaretle olur mu :)

29 Ekim 2013 Salı

Hayallerinle Gel~~ (Mim)

Deeptone 'a mim i için teşekkürler :)
Deeptone'un bloğu için tık tık
Deeptone'un mim yazısı için tık tık
Hayallerimle geliyorum~~ MÜZİK MAESTRO!
Aslında hayaller konusu benim için çok garip bir konu. Çokta ahım şahım hayallerim yok bence. Zaten insanın yaşı büyüdükçe hayalleri basitleşiyor(Şimdi demeyin konuşana bak, yeni yetme felan. Küçümsemeyin yaşımı :D ). Küçüklüğümde kurduğum bazı hayallerimi halen hatırlarım, çok eğlencelilerdi ya~~ Hani değişik çizgi filmler görüyorum "Yürüyen Şato", "Ruhların Kaçışı" gibi, çok imreniyorum. Hanao Miyazaki kaç yaşına gelmiş, dedenin yazıp çizdiklerine bak ya. Şimdi hayal gücüm eskisi kadar iyi değil diye suç da atmak istemiyorum etrafa, oraya buraya saldırmak istemiyorum yoksa bende biliyorum bütün suçun televizyonda olduğunu :D Amaaan hayallerimi anlatayım bari.
Benim hayallerim hep gerçekçi oluyor efenim. Ne bileyim olamayacak olsada o konu hakkında hayal kurarım işte. Eğlencelidirde hani. Çok basit geliyor belki bazen ama bir telefonun hayalini kurmak bile gayet güzel bence :) İmkansız olan şeyleri bile gayet olabilir gibi hayal etmeyi nasıl başarıyorum inanın bilmiyorum(telefondan bahsetmiyorum :D). Yani şimdi örnek vereyim diyorum aklımada birşey gelmiyor ki :D Öyle işte ya. Bazen kendimi hayallerime bilerek inandırıyorum sonra da sadece hayal oluduğuna inandırıyorum ve NOşizofreni oluyor TA DAAA :D
Haa bide bu aralar hayal gücümü geliştirmek için arayışlardayım, daha çok resim çizip daha çok kitap okuyabilirim. Fotoğraf çekmekte işe yarıyabilir tebi. Bilemem artık deneyip görücem :) 
Hayal gücü insanın en büyük hazinesi bence, yoksa ne işe yarıcaz dimi :D Hayır bence hayal gücü olmayan insanlar robottan farksız. Ne bileyim insan sıkılırdı yoksa yaa... 

Saçmalamaya başlamadan bu mim i burda bitirmek gerek bence :D Uhmm aklıma mimliyecek çok kişi gelmiyor ama en iyisi yeni keşfettiğim iki blogger ı mimlemek :)
Sıla Duran(bloğu için tık tık ), Efe Kızı(bloğu için tık tık )

Öyle işte :)

27 Ekim 2013 Pazar

Çiçeek Böceeek :)

Dosya düzenlemesi yaparken bulduğum çokta eski olmayan birkaç resim çok hoşuma gitti, onları paylaşmak istedim :)
Bu çiçekler, yakın bir akrabamızın düğününde gelin arabasındaki çiçek buketinden :) Tabiki ben almadım o buketi ama resimlerini çekmeden edemedim :)
 Kurabiye canavarının çiçekten yapılmış bir versiyonu gibi duruyor :D
 Renkleeer :)
Gülden çok papatya severim ama bu gül o kadar güzel kii :)
Şimdi sırada böcek var :D Hakkatteen :D
 Hayatımda ilk defa siyah arı gördüm ayrıca çok ürktüm yahu. Kocamandı :S
Ne çiçek ne böcek, farklı bir resmim daha var :)
Çok hoşuma gidiyor bu resim :) Böğürtlenide çileğide severim :)
Öyle çiziktirmeler işte :))

25 Ekim 2013 Cuma

Pek Bir Otantik Ev: Ananemgil :)

Bir süre önce ananemgile yatıya gitmiştik. Mümkün olsa aslında sık sık gideriz ama okul, dersler derken pek mümkün olmuyor işte. Ananemgilin evini çok seviyorum. Yaklaşık 22 yıllık bir ev içindeki eşyalar eski ama gayet sağlam ve ben eski herşeye bayılıyorum :) Ananemgil eskiden 6 yıl kadar Alamanya'da yaşamışlar; ordan getirdikleri eşyalar, sonracıma Fransa'da ve halen Alamanya'da yaşayan bazı akrabalarımızın getirdiği hediyeler derken evin ilginç olmayan yanı kalmamış yahu :D Almanya sevgim hep ananemgil sayesinde :) Tabi bizim evde de var bu otantik eşyalardan ama o kadar çok değil. Neyse iyice dağıttım konuyu, Orda kaldığımızda ananem harika kahvaltılar hazırlar hep bize :) Genelde o müthiş saç böreğinden, kömbesinden(google'den aratınca bambaşka resimeler çıkıyor, onlarla alakası yok) daha bir sürü bir sürü şey yapıyor işte :) O gün saç böreği ve bazlama yaptı işte onları gösteriyim önce size :D
 Bu öncesi(ananem resme bakınca "hep çikinleri çıkmış, güzelleri altta kalmış" dedi ama işte çoktaan sofra aşağı resimdeki halini almıştı bile :D)
Bu da sonrasıııı :)
Bu kahvaltıdan önceki akşam dayım Fransız marka bir fıstık ezmesi gösterdi, Fransa'da ki akrabalardan hediye imiş. Buradaki fıstık ezmeleriyle karşılaştırırsak şekersiz olması hoşuma gitmedi bende üzerine şeker döküp yedim işte :) Fıstık tadı iyiydi ama :) En çok hoşuma giden yönlerinden biriside klasik konserve açıcaklarıyla açılanlardan olması ayrıca bide ambalajı :) Ambalajı ilk çıktığı zamandan beri aynı ambalajmış ve bu marka 53 yıllık felanmış sanırım :)
 Önden
 Uzaktan
 Arkadan
 Bu da içii :D
Dedim ya fıstık ezmesine bayılırım diye(helede nutella ve fıstık ezmesini aynı anda ekmeğe sürüp yesen offf :D ) aşağıda resimdeki benim aldığım fıstık ezmesi, migrosta bulmuştum :) Parçacıklı olan favorim tabiki :)
Ananemgilden son bir foto daha paylaşmam gerek, çok çok hoşuma gidiyor ilk gördüğümden beri :)
Açacaaak :D ÇOHSEL DEELMİ AMAAA :D
Öyle yani işte, seviyorum ananemgili ve eşyalar sadece bir ayrıntı çünküü orada tatlı mı tatlı bir ananem vaaar :) Dayımı da unutmamak gerek tabi, her şekilde anlaşabiliyorum onunla: kitaplar, resimler asıl ortak konularımız ayrıca :) Dedemi zaten unutamam, halen o köşesinde oturup bize seslenicekmiş gibi geliyor(Cennette kavuşuruz inşaallah dedem)...
Geçen gün de ananemle dayım bize yatıya geldi, tam tadında olamadı; okul olunca çok vakit geçiremedim onlarla :( 
Okul demişken, testler çöz çöz bitmiyor yahu. Gelecek yıl ki sınava kadar çözüceğiz artık :D
Zen'in ders çalışma halleri :)
 Ya bunu paylaşmadan edemiycem vala, çok komiğime gitti :D Fizik kitabında yazan bir konu anlatımı ve gariban fil :D
Öyle işte~~

23 Ekim 2013 Çarşamba

Çok Mu Ütopik/Çok Mu Karamsar... #1 (Tam Bir Karmaşa!)(Seri olma potansiyeli taşıyan bir yazı)

Kelimlerin oyunu, fikirlerin oyunu, insanların oyunu.. Belki de hepimiz beynimizin birer oyuncağıyız. Yok hayır hepimiz belki de bu dünyada kendini kral sanan bir insanın oyuncağıyız ya daa o da başka insanların oyuncağı. 
Şu hayat saçma sapan bir denklem gibi ve ortada belli bir formül yok, şimdiye kadar pek çok formül uyduruldu ve yarın muhtemelen yenileri uydurulmaya devam edecek. Kimisi gözlerde büyütülmüş, el üstünde tutulmuş insanların formüllerini uyguladıklarını söylese de aslında herkes kendine uydurup uyguluyor o formülü. 
Garip olan ne biliyor musun, bu dünyada insan sayısında fazla düşüncenin, formülün olması. Bunu düşündükçe aklım allak bullak oluyor. Belki de fazla düşünmemek gerek sonuçta bazısının formülünde de düşünmek denklemi bozuyor(!).
-Ehm şey insanı hayvandan ayıran en belirgin özelliği düşünmesi değil miydi? 
-Ama yook sen denklemi çözmek istemiyorsun..
ya da
-Sen kimsin de beni/onu/bizi/onları sorgularsın! Sen aptal mısın!
E napalım o zaman, düşünmeyelim peki, ot yiyip geviş getirelim, arada bir avlanalım et yiyelim, bir iki kükreyip möö leyelim. Düşünmeden yaşamak daha kolay.
Ama, ama ben insan olmak istiyorum.. Evet zor yanları var ama, evet bir bilinmezlik içinde olacağım ama ne bileyim işte hayvanlaşmak yerine problemli bir insan olmak daha mantıklı geliyor bana. 
Al işte bu da benden bir formül, dilersen yakıştır kendine dilersen de buruştur at çöpe ama lütfen "hayır yanlış düşünüyorsun" deme. Senin doğrun belki benim için yalnış belki de benim için hiç bir anlam ifade etmiyor. 
-----------------------------------------
Uff bak görüyor musun inişli çıkışlı yazımı. Yine bir sonuca varamadım ve pekte derdimi anlatamadım. Neyse umarım yaza yaza vararım bir sonuca. Düzensiz uykumdan dolayı da olabilir bu durum tabiki :D Ben gidip uyuyayım bari :)

20 Ekim 2013 Pazar

Arabadan Konya Fotoğrafları #2

Eveeet, serimizin 2. yazısıyla karşınızdayım :) Bu resimleri 1 hafta önce çektim. Zaten şu aralar gecikmiş yazı yazmakta üstüme yok valla, anında yazmak yerine haftalar sonra yazıyorum ve halen beklemekte olan yazılarım var :( Neyse yavaş yavaş kendime bir düzen sağlıyorum inşaallah :) Bol fotoğraflı bir yazı geliyor :) Ayrıca bu sefer ön koltukta oturuyordum, ablam yoktu :)
Arabadan Konya Fotoğrafları #1 yazım için tık tık 
Şarkı: Howl's Moving Castle Main Theme

 Kulesite'nin yanında yapılan alt geçit bitmek üzere ve çok güzel yapmışlar yaa :) Ayrıca gökyüzündeki renklere dikkatinizi çekerim :)
 Gökyüzünün renkleri~~
Aslına bakarsanız çoğu resimde özellikle gökyüzünü çektim :D 
 Tavus Baba yakınları
 Elma ağacıııı :D Halam söylemeseydi farketmemiştim bile bu ağacı nasıl olduysa artık :D Ama bakın hele yaa, o kadar çok elma var ki yere bile dökülmüş. Maalesef bu ağaç bir bahçenin içindeydi :D
 Bu evin yanından her geçişimde daha da güzel görünüyor gözüme :) Valla tam yolun üzerinde gürültülü oluyordur herhalde, ama ev güzel yaaa :D
 Gün batımına yakın kareler :)
Sık sık blog aleminde dolaşıp yazı okuyorum ama bloğumu güncellemeye pek fırsatım olmuyor. Mümkün olduğunca güncellemeye çalışıyorum ama :) Elimde çok güzel fotoğraflar ve konular ve ve ve bir sürü şey var işte yazabilirim inşaallah :)

Öyle işteee ^_^

13 Ekim 2013 Pazar

Sınıfta Kavunbol !! :D

Okullar açılalı 1 ay oluyor ve ben okul hakkında yazı yazmamışım, şaşırdım doğrusu :D İlla ki yazardım yani :D Başlayayım artık bir yerinden :)

Bilmeyenler için söylüyeyim şuan 11. sınıftayım. 2 sene sonra üniversite sınavına giriceğim ve tıp düşünüyorum... Ayrıca söylemeden edemiyceğim, şimdi ben sınavdan bahsedince bide nereyi düşündüğümü söyleyince herkes aman şöyle çalış aman böyle çalış diye nasihat edip duruyor, lütfen ama lütfen şahsınız tarafından denenip gerçekten yüksek puanlar elde edebildiyseniz tavsiye verin. Hayır yani misafirlikte bile nasihat alır oldum...
(Paintte hazırlanmış acıtasyon fotosu :D )
Bu nasihat eden deneyimli(!) insanların yanında bonus olarak; ders çalışıp çalışıp gözüme sokmaya çalışan sınıf arkadaşlarımda var tabii(2-3 kişiler). Hayır varya bunlardan sadece 1 tanesi en çok sinirimi bozan, o da geçen diyor derste "Hocam yeaa, sınıftan kime ne olmak istediğini sorsanız hemen hepsi yüksek yerleri söylüyor ama hiç kimse çalışmıyor. Sadece ben çalışıyorum huhoğhuhoğ" Ayyyyy!! Bizim az çalıştığımız ders dert olmuş bunaa.. Hayır varya dersleri gayet iyi kavrayabilen ben, sırf şu uyuz kız yüzünden derse odaklanamıyorum yaa. Şimdi bu zekaküpü(!) arkadaşımız dershaneye gidiyor ve hoca ders anlatırken pat hocanın lafına karışıyor felan. Hayır, bizden önce öğrenmiş olmak sana ne katıcak bacım?! Ders çalışmıyor değilim. 1 ay oldu evet biliyorum, evet tıp istiyorum ve yine evet çok çalışmalıyım.... Henüz tam düzen oturtamadım ama test çözüyorum, konuları tekrar etmeye çalışıyorum sık sık. Öyle yaaa, fena gitmiyor 11. sınıf işte..
Heh. Ders muhabbeti bittiğine göre başlığımızdaki konuya gelelim artık :)
Okulda bazı arkadaşlar yemekhanede yemek yemiyorlar, yemeklerini evden getiriyorlar. Sınıfın en çocuk karakterli, en hiperaktif kızıda öğle yemeği için küçük boyutlarda kavun getirmiş :D sonra sınıfta bu kavunu birbirlerine fırlatmaya başladılar :D Hayır ne cins bi sınıftayım ben yaa, herkes katıldı resmen bu oyuna :D Ben ve birkaç kişide gülmekten oyuna katılamadı :D ( Kavunbol=Voleybol :D )

Yaa okulu seviyorum sevmesine ama bazı insanlar varki okulu çekilmez hale getirebiliyorlar. Mesela o kavunu getiren kızın enerjikliği güzel ama beni o kadar gıcık eden halleri varki hatırlamak bile istemiyorum. Daha pek çok kişi var okulda böyle olan ama son 2 yıl; biraz daha sabredeyim ve çalışayım kurtulucam liseden :D (Herşeye rağmen pozitif olan Zen :D )


Öyle işte :)

6 Ekim 2013 Pazar

10. Konya Uluslararası Mistik Müzik Festivali - Lo Còr de la Plana

Hmm. Epey geciktim bu yazıyı yazmak için. Bu yazı planladığım kadar uzun olmayacak şimdiden kusura bakmayın :D Haa unutmadan söylüyeyim, Fotoğraflarıma attığım imzayı değiştirdim, normalde blog adresimi yazıyordum ama şimdi yanlızca "Altın Zen" yazıcağım ^^
Yukarıdaki takvimi görüyorsunuz. Ben işte bu takvimden yanlızca pazartesi gününki Fransa konserine gittim, aslında amacım Azerbeycan ve Güney Kore konserlerinede gitmekti ama malum okul var o sebeple gidemedim..
Konser Mevlana Kültür Merkezi'nde yapıldı :)
Konsere gitmeden önce halam "patlamış mısır, çerez felan mı alsak" dedi şakasına :D Bakın girişte ne yazıyordu :D
Ayrıca girişte pek çok broşür veriliyordu, bide Şehir gazetesi.
 (İngilizce ve Türkçe broşür)
  • Konser çok güzeldi. Konseri yapan amcalar pek bir neşeli ve espiriliydi. Her ilahinin sonunda bir müddet konuşuyorlardı. E malum Türkçe bilmediklerinden dolayı İngilizce konuşuyorlardı. Yani sadece birisi konuşuyordu diğerleri pek konuşmuyordu. Hatta ilk başta ilahiyi söylerken sözlerin arasına İngilizce olarak "Türkçe bilmiyorum çünkü buradaki ilk gecem." diye sözler karıştırdı çok hoşuma gitti :) E tabi doğal olarak söylediklerini yanlızca İngilizce bilenler anlıyordu ama çok şaşırdığım bir durum salonun pek çoğu bu sözlere güldü, demek ki daha çok İngilizce bilen kesim vardı. Bende duyduklarımı halama tercüme ediyordum ara ara.
  • İlahileri söyledikleri dil Fransızca değil Oksitanca idi.
  • Bu dil ve grup hakkında bilgi almak için tık tık
  • Bu festival hakkında bilgi için tık tık
  • İlahiler ilk başladığında başımdan kaynar sular indi bi anda. Neden mi? Çünkü anlık bir hayal kırklığına uğradım. Hani böyle kendini elit göstermeye çalışan insanlar abuk subuk şarkılar dinlerler ya, sözsüz ve yanlızca bağıran adam sesi olan şarkılar. Öyle birşeyle karşılaştığımı sandım. Ama yanıldığımı anlamam hiçte geç olmadı. O kadar heyecanlı ve güzeldi ki ilahiler, vakit çabucak geçti.
  • Bu konserde rahatsız olduğum bir-iki konu var. Şimdi bu grubun ilahileri akustikdi, yani eloktronik bir ses gram yok. Ellerinde tefe benzer aletler, davulları, ayak sesleri, el çırpmaları ve tabiki sesleri.(Müzik aletlerinin seslerini amfilerle yükseltiyorlar tabii) İşte benim bu çok sevdiğim akustik türdeki ilahileri dinlerken bi anda seyircilerde alkış tutmaya başladı ya, acayip sinirim bozuldu. Hayır adamın bir nevi o sırada müzik aleti gibi kullandığı alkışa ne diye karışıyorsunki sanki. İlahilerin büyük kısmını mahvettiler. Alkış sesinden ilahiler bile duyulmaz oldu hatta.
  • Diğer konuda Türk sunucudan sonra çıkan Fransız adamın konuşması çok saçma oldu bence. Çünkü adam Fransız aksanlı bir İngilizce ile konuşunca inanın nerdeyse hiçbirşey anlamadım. Tercümanın biri Türkçeye çevirir diye beklerkende beklentim boşa çıktı. Tahminimce diğer sunucunun dediklerini İngilizce(!) olarak söyledi..
Kötü yanları güzelliklerinin yanında yine de sıfır kalır bence ama yine de bahsetme ihtiyacı duydum.
Şimdi sırada amatörce ve pek hd sayılmayan kısa videolar var. ^^ İyi seyirler :)

Öyle işte ^_^