Yazılarımı okuduktan sonra yorum yapmayacak olsan bile yazımın hemen altındaki "okundu" butonunu işaretle olur mu :)

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Ah Gerçekten mi :)

Bugün itibariyle sınav haftasına girmiş bulunuyorum. Bloğuma sık sık sınav haftalarımdan bahsetmiştim yani az çok o yazılarımı okuyanlar sınav haftalarımın pekte olaysız geçmediğini bilir. Ve gün itibariyle olaylarım başlamış bulunmakta. Şimdi sınıfımda geçen yıldan beri gıcıklaştığımız(N. ile bana karşı gıcık oluyorlar bizde onlara) bir kız grubu vardı ve hepsiyle teker teker 1. dönemden ber iyi anlaşmaya başladık ama bir tanesi halen hafiften iğnelemeye laf atmaya devam ediyordu. İşte o kız bugün resmen patladı :D Sınıftakiler edebiyat ve dil anlatım dersimizi hep sabote ediyorlar; konuşuyorlar, derste tartışma çıkarıyorlar v.s.(bu durum çoğu dersimiz için geçerli)(edebiyat ve dil anlatım defterimizde hocamızda bir). Tabi sabotajcı sınıfımızda adamakıllı not alan bir ben bir de N. olunca sınav öncesi sınıf kapımızı aşındırıyor resmen. Sonunda bıktım ben bu durumdan; ne derste susuyorlarlar ne de derste not alıyorlar sonra da bizi enayi yerine koyuyorlar, N. ile karar verdik ve 2. yazılılardan beri sınıftan kimseye bu iki dersin defterini vermiyoruz. Sınıfta resmen millet takmış durumda bu deftere. İşte bu gıcık olduğumuz kız(ona Çene demek istiyorum :D ) kendi aklınca bizden defter almak çabalarında ve biz kesinlikle vermeye niyetli değiliz, hem de hiç. Neyse bugün sınıftan bir çocuk gitmiş bu iki dersin hocasına edebiyat sınavında çıkacakları istemiş, hoca da buna vermiş soruları. Bu çocukta sınıfa getirdi sonra Çene aldı kağıdı ondan incelemeye başladı. Ben "Çene, kağıdı versene bende bir bakayım" dedim sonra Çene ne derse inanılmaz şaşırırsınız "Sen defterini ver bende sana soruları vereyim". Hadi yaaa, alemin akıllısı sendin değil mi canım?! Ben de tabiki "Hayır." dedim o da daha pişkin pişkin "O zaman ben de hayır." dedi. Nasıl sinirlendim ya. Hayır normalde sınıftaki herkese defter veririm(2 kişi hariç, onlara kesinlikle defter vermem) ama olayı bu duruma sokan kendileri birde tutup bana cimri manyak muamelesi yapmaya hakları yok. 
Neyse efendim durumu N. ile konuştum o da doğal olarak sinirlendi, sonra direk hocamıza gittiieeğğğkkk :D Hocaya durumu anlattık, e hocanın sınıfta tek ders dinleyen sevdiği iki öğrencisi olduğumuz içinde hoca "Boşverin ben size vereyim hemen soruları, zaten onlara soruları verdikten sonra hazırladığım için sınavı birkaç soru da farklılık var. Sakın ha onlara vermeyin soruları." dedi :D Neyse bu olayda böyle sonuçlandı, hayırlısı bakalım edebiyat yazılım Cuma'ya nolacak o zaman göreceğiz :D
(Gif de: Ah Gerçekten mi? yazıyor)
Hadi kaçtım, ders çalışmaya gidiyorum ;)
Öyle işte :)

25 Mayıs 2014 Pazar

Zen Mutfakta! ^.^ #1 -Kahverengi Tereyağlı, Zencefilli ve Maskarpon Kremalı Kurabiye-

Ben de kel alıştım seri hazırlamaya :D Uzun süre yeni tarif denememeye direndim; gerektiğinde bildiğim bir iki tarifi kullandım ama sonunda pes ettim :D Yeni bir tarif denedim, hemde tadını çok beğendim :) Bakın üşenmedim, aldığım tarifin tamamını Türkçeye çevirdim blog için :)
 


Tarifimizin adı:
Brown Butter Ginder Cookies With Mascarpone Cream(ya da daha anlaşılır şekilde Kahverengi Tereyağlı Zencefilli ve Maskarpon Kremalı Kurabiye)

 (Ben kremasız yaptım ama denemek isteyenler için onunda çevirisini yaptım merak etmeyin ;) )
Tarifin orjinali için tık tık
Yok ben ingilizceyle uğraşamam derseniz buyrun Türkçesi için :)

Malzemeler:
  • 3/4 su bardağı esmerleştirilmiş* tereyağı
  • 1/2 su bardağı şeker
  • 1 yumurta
  • 1/4 su bardağı pekmez
  • 2 su bardağı un
  • 2 çay kaşığı toz zencefil
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı toz tarçın
  • 1/4 çay kaşığı hindistan cevizi(tarifin sahibi bayan küçük hind. cevizi demiş ama o ne inanın bilmiyorum bu sebeple ben bir tutam kadar hindistan cevizi attım içine)
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • dışı için toz şeker(ya kurabiyenin içine karıştırdığınız ya da dışına buladığınız şeker az olsun yoksa çok tatlı olabiliyor)
*Tereyağını kahverengi yapmak için(ya da esmerleştimek için) gereken tek şey sos tavası(ya da sos tenceresi). Tereyağını kabarcıklar oluşana kadar kaynatalım.Tereyağının içindeki süt kalıntıları köpük oluşturacak ve altın sarısı bir renge dönüşmeye başlayacak. Eğer koyu renkli bir tavaya sahipseniz tereyağını dikkatlice karıştırın ve kaşığınızla beyaz bir tabak üzerinde sonucu görün. Tereyağından ceviz kokusu gibi bir koku alacaksınız, bu size tereyağının karamelize olduğunu gösterir. Hemen sonra koyu altın sarısı bir renk elde edince tavanın altını kapatın. Tereyağı sıcak olursa rengi koyulaşmaya devam eder, buna izin vermeyin. Tereyağını kullanmadan önce soğutun.(Ben tereyağını çok koyulaştırmadan yaptım, yansın istemedim)

Kurabiyenin Yapılışı:
  • Hazırladığımız tereyağı ile şekeri bir kaseye alalım(ben tereyağını erittiğim sos tenceresine karıştırdım) ve bu ikisini karıştıralım. Ardından yumurta ve pekmezi de ekleyelim ve iyice karıştıralım.
  • Kalan malzemeleri ayrı bir kasede(biraz büyük olsun) çırpalım ve önceki hazırladığımız karışımı ekleyelim. Malzemeler iyice birleşene kadar karıştıralım.(Bu karıştırma işleminin iyi olması lazım çünkü benim karışımım homojen olmamış, bazı kurabiyelerde tuz tadı kalmıştı)
  • Yemek kaşığı büyüklüğünde toplar elde edebilmek için hemurdan parçalar koparırken bir kaşık kullanalım. Elde ettiğimiz topları elimizde yuvarlayarak şekere bulayalım.
  • Tepsiye yağlı kağıdımızı serelim, kurabiyelerimizi yerleştirelim ve 10-12 dakika 350F(yani 250C) kurabiyeler biraz şişene kadar pişirelim. 

Ballı Maskarpon Kremasının Malzemeleri ve Yapılışı:
  • 8 oz(1 su bardağı) Maskarpon
  • 1-2 yemek kaşığı bal
  • 1 tane vanilya fasulyesi(çubuk şeklinde)
(Ben bu kremayı yapmadım ama deneyecek olursam: Maskarpon tiramüsi de kullanılan bir ürün ve tiramüsi de bunun yerini labne tuttuğuna göre tarifte labne kullabilirim. Ben henüz vanilyayı fasulye şekilde hiç bulamadım bu sebeple vanilya ekstrası da kullanılabilir.)

Bütün malzemeleri bir kasede karıştırın. İşe 1 kaşık bal ile başlayın ve ne isterseniz ekleyin. Vanilya çubuğu çokta gerekli değil ama hoş bir ekleme.


-- Tarif buraya kadar --
Tarif aslında oldukça basit ama anlaşılsın diye tarifin sahibi bayan çok ayrıntı vermiş(aslında iyi olmuş bence :D ). Ben notlarımı parantez içinde yazdım zaten. Başka eklemek istediğim birşey yok :) Afiyet olsun ^_^

Öyle işte :)

24 Mayıs 2014 Cumartesi

Mandıra Filozofu -İzlendi-


Yorumuma geçmeden önce filmin konusunu paylaşmak istiyorum:
"Mustafa Ali'nin içinde yaşadığı dünya düzenine karşı koyduğu tavır, onu Muğla'nın Çökertme köyünün yakınlarında, ıssız bir kulübede yaşamaya kadar götürür. Felsefe bölümü mezunu olan Mustafa Ali burada doğayla iç içe, modern hayatın getirisi olan her şeyden uzak bir yaşam sürer ve zamanının tamamına yakınını kitap okuyarak geçirir. Çalışmaya ise kesinkes karşıdır. Cavit ise kurnaz ve çalışkan bir işadamıdır ve yeni projesi için Çökertme köyüne gelir. Amacı Mustafa Ali'nin sahip olduğu araziyi satın alıp yerine kazanç getirecek bir butik otel yaptırmaktır. Ne var ki İstanbul'dan gelen bu beklenmedik konuğun hayatı Mustafa Ali ile tanıştıktan sonra eskisi gibi olmayacaktır."

Çok büyük beklentilerle girmeyin filme; ne çok güleceksiniz ne de hayatınızda müthiş bir ayrıntıyı farkedeceksiniz. Her halükarda değindiği konu çok hoş olsa da pek mümkün olmayan hatta ütopik bir düşünce bence. Filmi izlerken hissettiklerim daha çok açlık(müthiş köy kahvaltısı sahnelerinden dolayı) ve huzur. Tatile gitmek istediğimi ve ihtiyaç duyduğumu da farkettim tabii. Filmde ilerleyen tam olarak bir olayda yok, zorla yazılmış bir senaryo gibi ama diyorum ya sırf ortamın güzelliğinden bile izleyebilirsiniz filmi.
Bu filme: 3/5 puan veriyorum, neden mi? Ortamı çok güzel dedim ya hani ;)
İşte o dediğim kahvaltı *-.*


Öyle işte ^^

22 Mayıs 2014 Perşembe

Resimli Pekte Bir Konusu Olmayan Yazı :)

Yokluğumu telafi etmek için daha önceden çektiğim resimleri ekledim yazıma :)
Yağmurlu bir günden ^^
 Geçen dönem karne aldığımız gün çekmiştim bu resmi, tabii shoplandı biraz ^^
Yakın zamanlar da çektiğim bazı gökyüzü fotoğrafları(shoplanmamış şekilde :) )
Ihlamur ve adaçayı *-*
 Bu ilaçtan isteyen KPSS çalışanları var mı :D İşin şakası ilaç değil bu tabii ki, ders çalışma kartları ;)
 Arkadaşlarımın kalemliklerine aşığım resmen :D
 Çilek ve süt :3
 Yeni aldığım parfümüm; kiraz çiçekli. Yves Rocher'dan anneler günü indiriminde almıştım :)
 Hastanede gördüğüm ve oldukça yaratıcı bulduğum afiş ayrıca mesajı ayrı bir önemli...
Öyle işte ^^

1 Mayıs 2014 Perşembe

Fener Alayı ve Şivlilik :)

Fener Alayı ve Şivlilik; Konya'da 3 ayaların girişini kutlama amacıyla çıkmıştır. Aslında çocuklar bunu pek bilmiyorlar, çocukların bu zamanı sevmelerinin asıl nedeni; fener alayı ve bolca şeker ^^
Fener Alayı'nda bu sene büyük kutlamalar olacağını duymuştuk:Selçuklu Belediyesi'nin önünde ve Kültür Park da. Maalesef ikisi de hüsranla sonuçlandı: Kültür Park daki belki akşam ilerledikçe güzelleşebilirdi ama yağmur yağdığı için erkenden dağıldı herkes, Selçuklu Belediyesi'nin önündeki daha biz gidemeden dağılmıştı yağmur nedeniyle. Fener Alayı akşamından birkaç resim çektim sizin için :)
Önce Kültür Park'a gittik ama çok kalabalıktı ve pekte umduğumuz gibi değildi. Bizim beklediğimiz daha çok fenerlerle alakalı birşeydi ama Belediye Başkanı konuştuktan sonra bir grup çıkıp konser vermeye başladı. Baktık zaten kalabalık en iyisi birde Selçuklu Beledeyisi'nin yanındaki fener alayına bakalım dedik.
(resimdeki Hacıveyiszade Camii)
Alttaki resim de Selçuklu Beledeyisi ama biz gidene kadar yağmur iyice hızlanmıştı, kutlamanın yerinde de yeller esiyordu.
 Baktık hiçbir kutlamaya katılamadık, madem o kadar da yol gittik bari Real'e gidelim dedik. Aşağıdaki resimdeki de Real Avm.
Şivlilik böyle olmaz inşaallah diye dua ediyordum dün akşam :D
Peki Şivlilik tam oalrak ne oluyor: Çocuklar kapı kapı dolaşarak şeker topluyorlar, eskiden şeker çikolata yerine kuruyemiş ve kurumeyve verilirmiş. (Tabii ki ben çıkıp şeker toplamadım, benim yaşım geçti artık :D )
Kardeşlerimden epey umutluydum ve umudum boşa çıkmadı bir sürü şeker topladılar :D Bende psikopat gibi oturdum o şekerleri düzenledim(Mutluluktan napacağını şaşıran Zen :D ) Şeker-çikolata yedik işte sonra :D 
Küçük kardeşim Kerem'in hasılatı :D (Kendisi de neredeyse hiç yemedi bunlardan :D )
Birde bugünlerde yapılan "bişi" var. Başka şehirlerde hamur kızartması, Konya'da ise bişi :D Onun için size gif ve resimlerim vaar :)
 Alttaki resimde bişiyi yapan emektar ev hanımlarımızla hazırladığımız soframız ^^

 2 günüm de böyle geçti işte :)